Boyoz'un Tarihçesi ve
ALSANCAK DOSTLAR FIRINI

BOYOZ’un geçmişi: 1400’lü yıllara dayanan hakkında birkaç farklı bilginin olduğu fakat hepsinin ortak noktasının, el emeği ve kıtlık yemeği olduğunun kesinlik kazanmış bir hamur işidir.

Osmanlı döneminde mutfakta çalışan Musevilerin bu topraklarda öğrenerek kendi kültürlerine dahil etmişlerdir. İspanya’ya göçleri sırasında bu tarih onlarla gitmiştir. Museviler yeniden Osmanlı topraklarına dönmeleriyle bu tarif, yeniden kendi topraklarına ama bu sefer biraz daha değişiklik uğrayarak geri dönmüştür. Musevilerin ilk yerleşimleri Çanakkale’ye olmuştur. BOYOZ Çanakkale’de görücüye çıkmış, tanıtılmaya çalışılmış fakat kabul görmemiştir. Çanakkale’de yer edinemeyen ve kabul görmeyen bu hamur işi, İzmir’e taşınmış ve İzmirlilerle buluşmuştur.

BOYOZ’un İzmir’e dahil olması ve bu kültür ile anılması ise; Dönemin fırın sahibi Yako ustanın yanında çalışmaya başlayan Avram ustanın hem hamur açıp aynı zamanda camekanlı bir tezgahta BOYOZ satmasıyla başlamıştır. Avram ustanın yanına çırak olarak giren Süleyman Usta, Hüseyin Konya, Mehmet Konya’ya bu mesleği öğretmeye başlamasıyla ilk eğitimini de vermiş olur. İççeşmelik yokuşunda Agora’nın arka sokağında Yako ustanın fırınında Avram Usta artık kendi gibi ustalar yetiştirmeye başlamıştır.

13 yaşında Bulgaristan’dan göç ederek İzmir’e gelen Kosacman lakaplı Mustafa Akar, Kasap lakaplı Ahmet Oral’ın aralarına çırak olarak girmesiyle devam eden bu hikaye “Bir şehrin vazgeçilmezi” olarak geleceğe ilk adımlarını atmıştır. Çıraklık, ustalık derken artık Yako ustanın bir araya getirdiği dostlar grubu oluşur. Bu grup yıllarca birbirinden ayrılmaz ve kendileri gibi ustalar yetiştirmek için büyük emekler verirler. Mustafa Akar bu işi başka bir boyuta taşımak adına bir ara Almanya’ya gider ve orada fırıncılık yapar.

Almanya’dan edindiği bir dostu emekleri karşılığında hediye ettiği ilk milföy makinelerinden biri ile döner. Türkiye’de ilk milföy hamuru yapan kişi ünvanını alır. 1957’de başladığı bu büyük başarı hikayesini 1983 yılında Alsancak Dostlar Fırını ile yeni bir noktaya taşır.

Daha çocuk denecek yaşta, 13 yaşında, ayağının altına kasa koyarak tezgaha hamur sallamayı kaçan İrfan Akar’ın, Mustafa Konya ile gönül birliği ve asla sarsılmayacak dostluğu da burada başlar. Bu dostluk onlara gönül birliğinin yanında babalardan gelen eşsiz benzeri olmayan BOYOZ’ların 2. Nesil ustaları olarak anılacaklarını bir unvan da getirir.

2009 yılına kadar babasıyla her sabah Alsancak Dostlar Fırını’nda 05:30’da dostlarını karşılayan İrfan Akar, babası Mustafa Akar’ın vefatıyla bu görevi yalnız başına üstlenir. Yanında yine yol arkadaşı Mustafa Konya vardır. 

Babalarının dostluğu oğullarıyla yaşar ve büyür. Ailede, babasından sonra bu işi yapacak, büyük BOYOZ ustalarına yetişmiş, tek boyoz ustası olan İrfan Akar, babasının vasiyetiyle Alsancak Dostlar Fırını’nı büyük bir aşk ve saygıyla devralır.

Bu devralış çok uzun sürmeden “Bir Şehrin Vazgeçilmezi” olarak anılmaya başlar. BOYOZ’un geleneksel yapısının korunması ve bu ürüne patent alması için birçok başvurular yapar ve emek verir. Ve BOYOZ İzmir’e tescillenir.

Alsancak Dostlar Fırını marka sahibi olarak İrfan Akar gıda olarak TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ’ne BOYOZ’u marka tesciline BOYOZ ve Dondurulmuş BOYOZ üretimi yazdırarak bir ilke imza atar. BOYOZ’un resmi olarak tanınması ve kabul etmesi için büyük emek ve sabır gösterir.

Festivaller düzenlenmesi için büyükşehir belediyesinin kapısını aşındırır, en sonunda buna da başarır. Ve artık BOYOZ her yıl Hıdırellez ayında festival yapılıp kitleleri eşsiz tatta boyoz etrafında buluşturan bir birliktelik olmuştur.

Hamurunda beyaz un ve mevsimine göre ayçiçek yağı ve tahin kullanılır. BOYOZ’un en büyük özelliklerinden birisi de hamurunun 10-12 saat bekletilip dinlendirilmesidir. Bu, aynı markalardan kullanılan malzemeleri onu eşsiz kılar. Hamurunda tahin kullanılması ürünün besleyici değerini arttırdığı gibi hamurun yapraklara ayrılmasını sağlar ve mideyi rahatlatır. Kokusu ise vazgeçilmez bir birleştiricidir.

Sade, pirinçli, ıspanaklı ile başlayan malzemeli BOYOZ’lara kabaklı, patlıcanlı eklenir. Bu geleneksel ürün, yapımı 10-12 saati bulan kara fırın yumurtası ile birlikte tüketilmesi tavsiye edilir. Buradaki mantık yumurtanın, BOYOZ’un yağını dengelemesi ve protein desteği vermesidir. Kara fırında yavaş yavaş suyun buharıyla haşlanan yumurtanın kısa zamanda haşlanan yumurtaya göre mide rahatsızlıkları olan kişilerin daha rahat tüketmesini sağlar.

MİNNETTARIZ

Avram usta, Süleyman Usta, Hüseyin Konya, Mehmet Konya, Ahmet Oral’ı ve Mustafa Akar’ı bizlere bıraktıkları; Aşk, inanç, sabır, el emeğinin sırrı için sizleri saygıyla anıyoruz.

Bu ustalarımıza söz veriyoruz; Bu geleneksel ürünü bu güne kadar geleneksel tarifi ile günkü lezzetiyle makineleşmeye karşı el emeğini koruyarak sürdürmeyi başardık. Bundan sonra bu görevi aynı aşkla, sabırla, inanç ve sevgiyle devralacak ustalar yetiştirip geleceğimize teslim edeceğiz.

Alsancak Dostlar Fırını ve son temsilcisi İrfan Akar olarak bu görevi kendimize misyon edindik.

Adres

Bahçelerarası Mahallesi Mithatpaşa Caddesi
No 8 B Balçova / İzmir

İletişim

+90 232 463 04 18
This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.