BOYOZ’un İzmir’e dahil olması ve bu kültür ile anılması ise; Dönemin fırın sahibi Yako ustanın yanında çalışmaya başlayan Avram ustanın hem hamur açıp aynı zamanda camekanlı bir tezgahta BOYOZ satmasıyla başlamıştır. Avram ustanın yanına çırak olarak giren Süleyman Usta, Hüseyin Konya, Mehmet Konya’ya bu mesleği öğretmeye başlamasıyla ilk eğitimini de vermiş olur. İççeşmelik yokuşunda Agora’nın arka sokağında Yako ustanın fırınında Avram Usta artık kendi gibi ustalar yetiştirmeye başlamıştır.
13 yaşında Bulgaristan’dan göç ederek İzmir’e gelen Kosacman lakaplı Mustafa Akar, Kasap lakaplı Ahmet Oral’ın aralarına çırak olarak girmesiyle devam eden bu hikaye “Bir şehrin vazgeçilmezi” olarak geleceğe ilk adımlarını atmıştır. Çıraklık, ustalık derken artık Yako ustanın bir araya getirdiği dostlar grubu oluşur. Bu grup yıllarca birbirinden ayrılmaz ve kendileri gibi ustalar yetiştirmek için büyük emekler verirler...